İklim yasaları ve İklim değişikliği ile mücadelede uluslararası sorumluluklarımızın farkındadır. Ancak, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gerçeklerine uygun olmayan yasaların ülkemize sürdürülebilir bir çözüm sunmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum çerçevesinde hazırlanan iklim yasalarına karşı çıkıyoruz.
1. Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’ye Uyarlanması
Avrupa Yeşil Mutabakatı, 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı hedefleyen bir dönüşüm planıdır. Ancak, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, bu hedeflere uyum sağlarken büyük maliyetlerle karşılaşabilir. Örneğin, 2023 İklim Kanunu Taslağı, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlamak için sanayi ve enerji sektörlerinde kısıtlamalar öngörmektedir.
Tasarıda yer alan “emisyon ticaret sistemi” gibi düzenlemeler, sanayi kuruluşlarını karbon salınımlarını azaltmaları için belirli kotalar uygulamaya zorlamaktadır. Kotaların aşılması durumunda ağır cezalar öngörülmektedir. Ancak, Türkiye’nin sanayi altyapısı, Avrupa’daki gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında bu dönüşümlere tam olarak hazır değildir. Dolayısıyla, bu baskı kısa vadede üretim maliyetlerini artıracak ve istihdam kayıplarına yol açacaktır.
2. Yenilenebilir Enerji Yatırımları
2023 İklim Kanunu Taslağı, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmayı hedeflemektedir. Ancak, Türkiye’de enerji üretiminin önemli bir kısmı fosil yakıtlara dayanmaktadır. Hızlı bir geçiş hedefi, gerekli altyapı yatırımları yapılmadan uygulanırsa enerji arz güvenliğinde sorunlar çıkabilir.
Örneğin, Almanya’nın Energiewende politikası, enerji sistemlerini yenilenebilir kaynaklara dönüştürmeye çalışırken enerji maliyetlerinin hızla artmasına ve bazı dönemlerde enerji arzında kesintilere yol açmıştır. Bu nedenle, Türkiye’de benzer durumların yaşanmaması için enerji geçişinin kademeli yapılması önemlidir.
3. İstihdam ve Ekonomik Etkiler
İklim yasaları, çevresel hedeflere ulaşmayı amaçlarken, düşük gelirli hane halklarını ve işçi sınıfını olumsuz etkileyebilir. Özellikle, Avrupa Birliği’nin 2030 İklim ve Enerji Çerçevesi’ne uyum sağlamak, Türkiye’nin sanayi ve enerji sektörlerinde istihdam kayıplarına yol açabilir. Bunun sonucunda, bu yasalar sanayi kuruluşlarını maliyetlerini düşürmek için üretimi azaltmaya zorlayabilir. Sonuç olarak, enerji yoğun sektörlerde çalışan yüz binlerce kişi işini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Özellikle kömür sektöründe çalışan işçiler, bu yasaların en çok mağdur ettiği kesimler arasında yer alır. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla kömür sektörüne yapılan yatırımlar, bu yasalarla çelişmektedir ve kömür madenlerinin kapanması işsizlik krizine yol açma riski taşımaktadır.
4. Tarım Sektörüne Etkiler
İklim yasaları yalnızca sanayi ve enerji sektörünü değil, aynı zamanda tarım sektörünü de etkilemektedir. İklim değişikliğiyle mücadele amacıyla tarımda pestisit ve gübre kullanımına getirilen sınırlamalar, gıda üretiminde ciddi düşüşlere yol açabilir. Özellikle, Türkiye gibi tarımın önemli bir ekonomik faaliyet olduğu ülkelerde, tarımsal üretimde yaşanacak azalma, hem iç piyasadaki gıda fiyatlarının artmasına hem de ihracat gelirlerinin düşmesine neden olabilir.
Avrupa’da uygulanan Yeşil Anlaşma Kapsamındaki Tarım Politikaları, benzer kısıtlamalar getirerek tarımsal üretimde düşüşe yol açmıştır. Bu nedenle, Türkiye’nin tarımsal üretimini ve gıda güvenliğini riske atmamak adına, tarım sektöründe daha esnek ve yerel şartlara uygun politikaların geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Daha Dengeli ve Uygulanabilir Çözümler Geliştirilmelidir
Sonuç olarak, Anayol Partisi, çevreyi koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele amacını paylaşmakla birlikte, bu hedeflerin ülkemizin kalkınma ihtiyaçları ve halkımızın refahı ile dengelenmesi gerektiğine inanmaktadır. Türkiye’nin ekonomik yapısına uygun, kademeli ve sürdürülebilir geçiş süreçleri içeren iklim politikaları geliştirilmelidir. Ayrıca, çevresel düzenlemeler yapılırken, ekonomik büyüme, istihdam ve sosyal adalet ilkeleri göz ardı edilmemelidir.
Anayol Partisi olarak, halkımızı koruyan ve çevreye duyarlı, dengeli çözümler geliştirilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Berk Albayrak
Anayol Partisi Genel Başkan Danışmanı