12 Eylül, Türkiye tarihinin kara lekelerinden biridir. Bu gün, utancın, ihanetin ve kalleşliğin adıdır. 1980 askeri darbesi, milyonlarca insanı etkileyen bir süreç başlatmıştır. Darbe sonrası hukuksuzluklar, işkenceler ve idamlar yaşanmıştır. Bu karanlık yıllar, toplumun hafızasından silinmemiştir.
O dönem, sağcı ya da solcu fark etmeksizin birçok insan zulme uğramıştır. Bu vatan için canını veren kahramanlar, bugün hâlâ dualarımızda ve anılarımızda yaşamaktadır. Onların vatan sevgisi, bize her zaman adalet ve demokrasi mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu hatırlatmaktadır.
12 Eylül, sadece bir askeri darbe değil, aynı zamanda toplumu derinden sarsan bir dönemin simgesidir. Bu tarihte yaşanan acılar, toplumun her kesimini bir araya getirmiştir. Ancak, bu acı dolu dönemin ardından ders almak, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için oldukça önemlidir. Toplum olarak bu acılardan ders çıkarmak ve özgürlüğün değerini bilmek zorundayız.
Bu süreçte, gençler, aydınlar ve öğrenciler büyük baskılarla karşı karşıya kalmıştır. Düşüncelerinden ötürü birçok insan ağır bedeller ödemek zorunda kalmıştır. İdam edilenlerin son mektupları, o dönemin zulmünü gözler önüne sermektedir. Bu insanlar tarihe, demokrasi mücadelesi veren kahramanlar olarak geçmiştir. Onları unutmamak ve gelecek nesillere aktarmak, toplumun ortak sorumluluğudur.
Bugün, 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde, vatan için canını veren tüm kahramanları rahmetle ve minnetle anıyoruz. Onların mücadelesi, bize demokrasinin ve özgürlüğün ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Bir daha bu acı dolu günleri yaşamamak için, geçmişin kahramanlarını unutmamalı ve onların bıraktığı mirası yaşatmalıyız.